Günümüzde dünyanın en iyi restoranlarını belirlemek için kullandığı, yıldızlı derecelendirme sistemiyle tanınan Michelin Rehberimiz, bu yıl tam 100. yaşını kutluyor. “Kırmızı Rehber” (Michelin Red Guide) olarak da bilinen Michelin Rehberi, bu yıl Fransa için 100. sayısını çıkardı. Önceleri sürücülere ücretsiz olarak dağıtılan ve lastik değiştirmeden araç bakımına kadar birçok konuda yararlı bilgiler içeren 400 sayfalık kırmızı kapaklı bir kılavuz olan Michelin Red Guide, zamanla gelişerek yaklaşık 8500 işletmeye dair değerlendirmeler içeren ve 2.000’den fazla sayfadan oluşan bir rehber haline geldi. Bugün dünyanın en prestijli otel ve restoranlarını seçen bir rehber niteliğindeki Michelin Red Guide gurmelere yönelik yeme-içme kültürü alanında referans olarak gösteriliyor.
Michelin Rehberi’nin 100. sayısı, Michelin’in hareket kabiliyetini, beğeniyi ve seyahat tecrübesini geliştirmeye adadığı yüzyıldan daha uzun bir zamana tanıklık ediyor. Michelin’in kurucuları André ve Edouard Michelin kardeşler, kendi isimlerini taşıyan ilk rehberi 1900 yılının Ağustos ayında Fransa’da düzenlenen Paris Fuarı sırasında yayınladıkları
nda, Fransa’da yollarda 3.000’den daha az otomobil bulunuyordu. Karayolu hareketliliğin henüz gelişmediği o dönem şartlarında, seyahat etmek çoğunlukla gerçek bir macera anlamına geliyordu. Seyahatleri kolaylaştırmak ve karayolu hareketliliğini artırmak isteyen Michelin Kardeşler, motorlu taşıtlarla seyahat edenlere yönelik ufak bir rehber hazırlamayı kararlaştırdı. İlk kez basıldığında uzun yol şoförleri için tasarlanan Michelin Rehberi, Fransa'daki şoförlerin yolculukları boyunca konaklayabilecekleri otelleri, restoranları, umumi tuvaletleri, benzin istasyonlarını, otomobil tamircilerini kolayca bulabilmelerini amaçlıyordu.
Michelin Rehberi ilk kez 1926 yılında iyi yemek pişiren restoranları bir yıldızla ayırt etmeye başladı. İkinci ve üçüncü yıldız ise 1930'lu yılların başında eklendi. 1936 senesinde oluşturulan ve halen kullanılan yıldız tanımlarına göre bir yıldız “çok iyi”, iki yıldız “seyahat güzergâhını değiştirmeye değer” ve üç yıldız ise “özel bir seyahati hak eden” restoran anlamına gelmektedir. Rehberlerde yaklaşık 1.800 restoran tek, iki veya üç yıldız ile ödüllendirilmiştir. MICHELIN rehberinde bir veya daha fazla yıldız ile ödüllendirilmek o restoranın sadece bulunduğu ülkede değil, tüm dünyada en iyi restoranlar arasında yer aldığını gösterir. Günümüzde Michelin Rehberi’nin kapsamında, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İrlanda, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, İspanya, İsveç, İsviçre, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya olmak üzere 22 ülke yer almaktadır.
100. Yıla Özel 100 Kapak Tasarımı
Bugün 100. sayısını kutlayan Michelin Fransa Rehberi’nin (Michelin Guide France) 2009 kılavuzu için özgün sanat eserleri içeren 100 kapak hazırlattı. 100 tanınmış sanatçı ve sanat okulu öğrencisi tarafından hazırlanan MICHELIN Guide kapaklarının her biri, Michelin yıldızı almış bir şef aşçının desteğiyle yaratıldı. Bu sanatsal rehberler, MICHELIN Guide France 2009’un satışa çıkacağı 5 Mart’tan itibaren Fransa’daki büyük kitapçılarda sergilenecek.
A’DAN Z’YE MICHELIN REHBERİ
Michelin Rehberi, gizli Michelin müfettişlerinin yemek yenilecek veya konaklanacak en iyi yerleri bulmak üzere yaptıkları titiz incelemelerden sonra hazırlanıyor.
Kimliklerini gizleyerek seyahat eden bir Michelin Rehberi müfettişi yaklaşık 250 restoranda yemek yiyor ve otel ya da pansiyonlarda yaklaşık 15
0 gece konaklıyor. Müfettiş ayrıca, 800 işletmeyi ziyaret ederek 1.100 rapor hazırlıyor. Ülke rehberi için çalışan müfettişler ise bu hazırlık 30.000 km’lik bir seyahat anlamına geliyor. Halen tüm dünyada 86 kadın ve erkek müfettiş görev alıyor. Bir dizi mülakat ve başmüfettiş ile yenilen bir öğlen yemeğinden sonra göreve kabul edilen çoğu otelcilik okullarından mezun ve konaklama sektöründe 5-10 yıllık iş tecrübesine sahip müfettişler 6 aylık bir eğitim sürecinden geçiriliyor.
Müfettişler genellikle her ayın üç haftasını iyi restoran ve otel arayışı içinde yollarda geçiriyorlar. Dördüncü haftada, Rehberin orkestra şefi olan baş editörüne sunulacak raporların hazırlığının ardından Rehbere hangi işletmelerin ekleneceğine ya da rehberden hangilerinin Bib Gourmand veya Bib Hotel simgesi ile ödüllendirileceğine karar veriliyor. Yıldızla ödüllendirmeye ilişkin kararlar ise, baş editör, müfettişler ve MICHELIN rehberleri direktörünün katılımıyla yılda iki kez düzenlenen özel toplantılarda oybirliğiyle alınıyor.
Bir Michelin Rehberi nasıl okunur?
Yıldızlar ve Bib Gourmand simgesi yemek alanında kaliteye işaret ederken, köşk ve çatal-kaşık sembolleri ise konfor seviyesini temsil ediyor.
Bir restoran beş adet çatal-kaşık sembolü ile derecelendirilmiş yani, “geleneksel anlamda lüks” bir restoran olabilirken, yemeklerinin kalitesi bunu sağlamadığı için tek yıldız dahi alamamış olabilir. Bunun tam tersine, bir restoran bir tane çatal-kaşık sembolü ile yani “oldukça rahat” bir restoran olarak derecelendirilmişken, yemeklerinin muhteşem olması sebebiyle üç yıldız almış olabilir. Masadaki sofra takımlarının kalitesi ve valeli park hizmeti bir restoran için çatal-kaşık simgesinin ya da bir otel için köşk simgesinin adedini artırırken, yıldız sayısına bir etkisi bulunmuyor. Tam tersine bir restoranın mükemmel yemekler sunması da konfor düzeyini etkilemiyor.
İlk kez 1997 senesinde kullanılmaya başlanan Bib Gourmand sembolü Michelin karakteri olan Bibendum’un baş kısmının kırmızı renkle temsili ve bir restoranının ödenen paranın karşılığını mükemmel şekilde verdiğini ifade ediyor.
Bib Hotel sembolü ise, hizmet ve olanaklar bakımından ödenen paranın karşılığını iyi şekilde veren otelleri belirlemek için, ilk kez 2003 yılında kullanılmaya başlanmıştır.
Michelin Rehberi’nin 100. sayısı, Michelin’in hareket kabiliyetini, beğeniyi ve seyahat tecrübesini geliştirmeye adadığı yüzyıldan daha uzun bir zamana tanıklık ediyor. Michelin’in kurucuları André ve Edouard Michelin kardeşler, kendi isimlerini taşıyan ilk rehberi 1900 yılının Ağustos ayında Fransa’da düzenlenen Paris Fuarı sırasında yayınladıkları
nda, Fransa’da yollarda 3.000’den daha az otomobil bulunuyordu. Karayolu hareketliliğin henüz gelişmediği o dönem şartlarında, seyahat etmek çoğunlukla gerçek bir macera anlamına geliyordu. Seyahatleri kolaylaştırmak ve karayolu hareketliliğini artırmak isteyen Michelin Kardeşler, motorlu taşıtlarla seyahat edenlere yönelik ufak bir rehber hazırlamayı kararlaştırdı. İlk kez basıldığında uzun yol şoförleri için tasarlanan Michelin Rehberi, Fransa'daki şoförlerin yolculukları boyunca konaklayabilecekleri otelleri, restoranları, umumi tuvaletleri, benzin istasyonlarını, otomobil tamircilerini kolayca bulabilmelerini amaçlıyordu.Michelin Rehberi ilk kez 1926 yılında iyi yemek pişiren restoranları bir yıldızla ayırt etmeye başladı. İkinci ve üçüncü yıldız ise 1930'lu yılların başında eklendi. 1936 senesinde oluşturulan ve halen kullanılan yıldız tanımlarına göre bir yıldız “çok iyi”, iki yıldız “seyahat güzergâhını değiştirmeye değer” ve üç yıldız ise “özel bir seyahati hak eden” restoran anlamına gelmektedir. Rehberlerde yaklaşık 1.800 restoran tek, iki veya üç yıldız ile ödüllendirilmiştir. MICHELIN rehberinde bir veya daha fazla yıldız ile ödüllendirilmek o restoranın sadece bulunduğu ülkede değil, tüm dünyada en iyi restoranlar arasında yer aldığını gösterir. Günümüzde Michelin Rehberi’nin kapsamında, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İrlanda, İtalya, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, İspanya, İsveç, İsviçre, Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri ve Japonya olmak üzere 22 ülke yer almaktadır.
100. Yıla Özel 100 Kapak Tasarımı
Bugün 100. sayısını kutlayan Michelin Fransa Rehberi’nin (Michelin Guide France) 2009 kılavuzu için özgün sanat eserleri içeren 100 kapak hazırlattı. 100 tanınmış sanatçı ve sanat okulu öğrencisi tarafından hazırlanan MICHELIN Guide kapaklarının her biri, Michelin yıldızı almış bir şef aşçının desteğiyle yaratıldı. Bu sanatsal rehberler, MICHELIN Guide France 2009’un satışa çıkacağı 5 Mart’tan itibaren Fransa’daki büyük kitapçılarda sergilenecek.
A’DAN Z’YE MICHELIN REHBERİ
Michelin Rehberi, gizli Michelin müfettişlerinin yemek yenilecek veya konaklanacak en iyi yerleri bulmak üzere yaptıkları titiz incelemelerden sonra hazırlanıyor.
Kimliklerini gizleyerek seyahat eden bir Michelin Rehberi müfettişi yaklaşık 250 restoranda yemek yiyor ve otel ya da pansiyonlarda yaklaşık 15
0 gece konaklıyor. Müfettiş ayrıca, 800 işletmeyi ziyaret ederek 1.100 rapor hazırlıyor. Ülke rehberi için çalışan müfettişler ise bu hazırlık 30.000 km’lik bir seyahat anlamına geliyor. Halen tüm dünyada 86 kadın ve erkek müfettiş görev alıyor. Bir dizi mülakat ve başmüfettiş ile yenilen bir öğlen yemeğinden sonra göreve kabul edilen çoğu otelcilik okullarından mezun ve konaklama sektöründe 5-10 yıllık iş tecrübesine sahip müfettişler 6 aylık bir eğitim sürecinden geçiriliyor.Müfettişler genellikle her ayın üç haftasını iyi restoran ve otel arayışı içinde yollarda geçiriyorlar. Dördüncü haftada, Rehberin orkestra şefi olan baş editörüne sunulacak raporların hazırlığının ardından Rehbere hangi işletmelerin ekleneceğine ya da rehberden hangilerinin Bib Gourmand veya Bib Hotel simgesi ile ödüllendirileceğine karar veriliyor. Yıldızla ödüllendirmeye ilişkin kararlar ise, baş editör, müfettişler ve MICHELIN rehberleri direktörünün katılımıyla yılda iki kez düzenlenen özel toplantılarda oybirliğiyle alınıyor.
Bir Michelin Rehberi nasıl okunur?
Yıldızlar ve Bib Gourmand simgesi yemek alanında kaliteye işaret ederken, köşk ve çatal-kaşık sembolleri ise konfor seviyesini temsil ediyor.
Bir restoran beş adet çatal-kaşık sembolü ile derecelendirilmiş yani, “geleneksel anlamda lüks” bir restoran olabilirken, yemeklerinin kalitesi bunu sağlamadığı için tek yıldız dahi alamamış olabilir. Bunun tam tersine, bir restoran bir tane çatal-kaşık sembolü ile yani “oldukça rahat” bir restoran olarak derecelendirilmişken, yemeklerinin muhteşem olması sebebiyle üç yıldız almış olabilir. Masadaki sofra takımlarının kalitesi ve valeli park hizmeti bir restoran için çatal-kaşık simgesinin ya da bir otel için köşk simgesinin adedini artırırken, yıldız sayısına bir etkisi bulunmuyor. Tam tersine bir restoranın mükemmel yemekler sunması da konfor düzeyini etkilemiyor.
İlk kez 1997 senesinde kullanılmaya başlanan Bib Gourmand sembolü Michelin karakteri olan Bibendum’un baş kısmının kırmızı renkle temsili ve bir restoranının ödenen paranın karşılığını mükemmel şekilde verdiğini ifade ediyor.
Bib Hotel sembolü ise, hizmet ve olanaklar bakımından ödenen paranın karşılığını iyi şekilde veren otelleri belirlemek için, ilk kez 2003 yılında kullanılmaya başlanmıştır.
Mart 2009
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder